Top Ad 728x90

, ,

Türkçe Konuşmaktan Çekinir Olduk


Kinayeli bir başlık olsun diye yazmadım, başınızı kaldırıp çevrenize şu şekilde bir bakacak olursanız Türkçe konuşmaktan sözcüklerin tammanasıyla utanan insanların adedinin her geride bıraktığımız gün arttığını kolaylıkla görebilirsiniz. 


Kompleksli hissetmek falan eskide kaldı bundan sonra utanıyoruz ya, milletçe dilimizden utanıyoruz.
Adamın biri bana “Yeni mağazamızın ismini ‘Trendy Toys‘yerleştiriyoruz, nasıl?” diye soruyor, “Abi sebep Türkçe bir ad seçeneketmiyorsunuz?” diyorum, “Ya Canercim böylesi henüz havalı oluyor biliyorsun. 
İnsanlar İngilizce adları daha fazla seviyorlar, henüz basit pazarlanıyor” diye yanıt sağlıyor
Haklı da, Outlet Center’lar, Olivium’lar, Carousel’lar varken kim tutup kız arkadaşına “Hadi Buse bu gün Hıdıroğlu Alış veriş Merkezine gidelim” demek ister ki?
Colins Jeans’lara, LC Waikiki’lere bundan sonra alıştık. 
Has be özgü Türk olan markalarının ürünlerine Coco Star gibi “kuul”adlar koymalarından oldukça hoşnutuz fakat bu kadarı bizim açımızdankafi değil. 
Günlük konuşma dilimizin, iş hayatımızdaki jargonların da olası aşama“kuullaşması” kendimize kendimizi defa henüz iyi, defa henüz uygarhissettirecek, eminiz. 
Deadlinedan evvel bir meeting ayarlayıp teami push etmek, teslim tarihinden evvel toplantı yapıp çalışanları hızlandırmaktan henüz seçkinhissettiriyor sonuçta
Avamlıktan uzaklaştıran bir büyüsü var gibi kutlu terimlerin.

Kalburüstü programdizayn firmalarının ya da reklam ajanslarının e-posta yazışmalarına bir vesile eşit ileriki olursanız, az buçuk birikim sahibi biriyseniz “Aha biz milletçe sıçmışız şunlar da üstüne tüy dikiyorlar” dersiniz. 
Asimilasyonun, yozlaşmanın gönüllü süvarileri olan bu vatandaşlar,kahve milliyetçisi olmasanız dahi aklınıza “Ulan bu heriflerde hiç mi milletperverlik yok?” sualini getirirler. 
Zaten Türkçe isme sahip tek bir adet ajansa, tek bir adet programfirmasına rastlayamazsınız. 
Global birçok firma kendisi Danca, Fince adlarını kullanarak dünya markası durumuna gelir iken bizim dingiller hem kendilerini hem çevrelerini “Biz yabanjılarla çalışıyoruz o yüzden Turkche ad gitmiyor” gibi bir “bullşite” inandırmaya çalışırlar.
Biraz sert mi oldu? Olsun. 
Twitter hesabında okuduğu okulun adını “Bogazici University, ODTU University” şeklinde yazan ve bundan gurur duyan dallamaların adedi bu kadar çok iken az dahi söylüyorum. 
Evet sinirleniyorum zira bir avuç insandan farklı kimsenin bu kültürel yıkımdan rahatsızlık duymuyor olması kanıma dokunuyor.

Toplumumuzun devasa bir bölümü farkında değil belki fakat uzunsenelerdir ekonomik, sosyal ve kültürel yönden yozlaştırılıyor, planlıolarak köklerimizden koparılıyoruz. 
Evet, suratı Batı’ya dönük olan birçok “beyaz uşak” içersinde bu rahatsız edici değil bilakis memnunluk verici bir vaziyet
Adamlar batılı alabilmek içersinde dillerini de başka birçok şeyleri gibi değiştirmeye dünden razılar. 
Ben değilim dost, dilime ve kültürüme elimden geldiğince, ömrüm yettiğince sahip çıkmaya çalışacağım. 
Onların alfabesiyle yazıyor olsam da konuştuğum dil elimde kalan, beni ben yapmış oldukça az sayıdaki değerlerden biri.
Eskiden işgal edilen, fethedilen ülkeler doğrudan topraklara bağlanıriçinde yaşam sürdüren kişiler da zaman içinde asimile edilirdi. 
Modern zaman defa henüz değişik politikalar izleniyor. 
Kimse işgal edilen aciz ülkenin nüfusunun sorumluluğunu üstlenmek istemiyor. 
Bunun adına yeniden asimile ediyor, yeniden dinlerini, dillerini, kılık kıyafetlerini ve hem de değer birimlerini değiştiriyor, oldukça kendilerine benzettikten ardından sömürmeyi seçenek ediyorlar. 
Yani milyonlarca kişiyi kendisi vatandaşlarınızın refahı içersindeoluşturduğunuz yasalara teba edip bakımlarını üstlenmek adına o kişilerikendinize hayran duruma getirip onlara ürünlerinizi pazarlamak, aynı zamanda da olasıysa sahip oldukları kaynakları istismar etmek defahenüz mantıklı. 
“Kimse özgür olduğuna inanan birinden henüz iyi köle olamaz” diyebeyhude dememişler zaar.

Neyse defa şükür ki bizim böyle dertlerimiz yok. 
Yukarıda bahsettiğim şey koloni halindeki ülkeler içersinde geçerli. 
Stockholm Belirtinine kapılmış insanların doldurduğu, topraklarının dört bir yanındaki işgalci ülkelerin askeri üslerini “Ülkemden defol!” yazılı pankartlarla ihtarname etmek adına üslerin etrafınaüstüne işgalcilerin dillerindeki tabelalar asılı mağazalar açıp, kendisi kimliğini, değerlerini hiçe sayan, benliğini yitirmiş toplumların meselesi, bizim değil.
Türkçe konuşun, dilinizden, kimliğinizden utanmayın. 
Sizi sömüren, ezen insanların dilini bahsetmek havalı değil acınasıdır. 
“Kulağa hoş geldiği için” İngilizce adlar, terimler kullanıyoruz fakatzaten bunun fonetikle hiçbir ilgisi yok. 
Hoş gelen şey dil değil, o dilin içeren dominant kültüre duyulan hayranlık ve bunun nedenlerini yukarıda elimden geldiğince açıklama etmeye çalıştım. 
Tüm bunlara karşın sizin içersinde hava hoş ise söylenecek soz yok, fakatgeri kalanlara tavsiyem, torunlarınızın John Mehmetoğlu, Harold İhsan gibi isimlere sahip olmasını istemiyorsanız bir lâhza evvel kaybettiğiniz özgüveni geri kazanmalısınız. 
John Mehmetoğlu gibi örneklerle vakası abarttığımı fikir edinenler de köklü kültürüyle meşhur ve ama 2. 
Dünya Savaşında Amerika’ya boyun eğmek mecburiyetinde kalmış Japonya’daki gençlerin bu gün ne tür adlar kullandıklarını araştırabilirler.

3 yorum:

  1. Turkce konuşalım..cok isabetli tespitler

    YanıtlaSil
  2. Turkce konuşalım..cok isabetli tespitler

    YanıtlaSil
  3. Evet Türkçesi varken Türkçe kelimeler kullanalım. Ziyaretiniz için teşekkür ederim.

    YanıtlaSil

Top Ad 728x90